Sosyal Medya

Makale

Kur’anı Kerim, sosyoloji kitabı değildir

Ramazan-ı Åžerif, Müminler için oruç ayı’dır; aÄŸzın, dilin, elin, ruhun arınışı imkanı... Aynı zamanda Kur’anı Kerim ayı’dır, “mukabele” vaktidir ki; içe kapalı bireysel terakki gayesini güden bir okumadan çok, hareketli ve kalabalık bir eylemdir. Ramazan mukabelesi geleneÄŸi;  ilk emir olan okumanın, diÄŸer müminlerle birlikte gerçekleÅŸtirildiÄŸi, yeryüzünün adeta bir ayetleri idrak mektebine dönüÅŸtüÄŸü bir zaman dilimini iÅŸaret eder... 

Kur’anı Kerim, Allah Tealanın Sözü, Kelamı olarak, insanı düÅŸünmeye, tefekkür etmeye davet eder. Yeryüzündeki oluÅŸlar/olaylar hakkında samimi ve uyanık bir izlenimciliÄŸin bizlere hayata ve varoluÅŸa dair ciddi bir anlama imkanı saÄŸlayacağını düÅŸündürür Kur’anı Kerim’i okumak. 

Sadece olgulardan söz açan veya sadece Allah’ın emir ve yasaklarının deklarasyonundan ibaret bir kitap deÄŸildir Kur’anı Kerim... Müminlerini, okuyucularını, kalbini ona açanlarını, interaktif manada imani hareketin içine çağıran, idraki duraÄŸan ve dışarıdan bir okuma olmaktan çıkartıp, eylem yönü önde bir hayatiyete dönüÅŸtüren tarzıyla... Kur’anı Kerim, bizi “hayatın içinde düÅŸünmeye ve ol’maya” davet eden Rahmani Söz’dür.

DüÅŸünce, Kur’anı Kerim’in genel çaÄŸrısı baÄŸlamında, hayattan kopuk bir eylem deÄŸildir. Sadece seçkinlerin, sadece fildiÅŸi kulelerinde mücerred hayatı tercih edenlerin, hasılı düÅŸünceyle hayat arasında derin bir kopuntuyu, bölünmeyi iÅŸaret edenlerin, sözgelimi sadece alimlerin, bilginlerin, sanatkarların, ariflerin tekelinde olan bir üstünlük imkanı deÄŸildir.

DüÅŸünmek, lüks deÄŸil, insana has bir eylemdir. DüÅŸünmek, akledip fikretmek için, hayatın kenarına çekilmek de gerekmez. Elbette maruz kaldığımız günlük ve dünyalık telaÅŸelere teslim olmadan, belki bir yanıyla davetkar ama herhalükarda icbar edici eyyamcılığımızı kontrol altına almamız gerekecektir düÅŸünmek için, tefekkür için... Kendimizi yavaÅŸlatmak, hatta durmak ve varoluÅŸa dair anlam okumasını desteklemek adına kainatı seyretmek gerekir. Tıpkı Hz. Ä°brahim’in yıldızlara, Ay’a, GüneÅŸ’e tek tek bakarak, yaradılış hakkında kendisine yönelttiÄŸi sorular ve bu soruların eÅŸliÄŸinde “batan ve veda eden sonlu her ÅŸeyden geçerek, hiç batmayacak, veda etmez ve ilanihaye varolacak Yaratıcımıza” inanma konusunda çıktığı merdiven basamaklarında olduÄŸu gibi... DüÅŸünmek, merhaleleri, durakları olan bir hayatı okuma yürüyüÅŸüdür aynı zamanda...

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.